A1 KELİME (41-60)

·  Factor (Faktör)

  • Example 1: Hard work is a key factor in his success.
    • Türkçesi: Sıkı çalışma onun başarısında önemli bir faktördür.
  • Example 2: Many factors contribute to climate change.
    • Türkçesi: İklim değişikliğine birçok faktör katkıda bulunur.

·  Slowly (Yavaşça)

  • Example 1: She walked slowly down the street.
    • Türkçesi: Sokakta yavaşça yürüdü.
  • Example 2: The car is moving very slowly.
    • Türkçesi: Araba çok yavaş hareket ediyor.

·  Little (Küçük, Az)

  • Example 1: He gave me a little piece of cake.
    • Türkçesi: Bana küçük bir parça kek verdi.
  • Example 2: There’s little water left in the bottle.
    • Türkçesi: Şişede az su kaldı.

·  Definitely (Kesinlikle)

  • Example 1: I will definitely come to the party.
    • Türkçesi: Kesinlikle partiye geleceğim.
  • Example 2: She definitely needs more time to finish the project.
    • Türkçesi: Projeyi bitirmek için kesinlikle daha fazla zamana ihtiyacı var.

·  Pet (Evcil hayvan)

  • Example 1: They have a pet dog named Max.
    • Türkçesi: Max adında evcil bir köpekleri var.
  • Example 2: She loves to play with her pet cat.
    • Türkçesi: Evcil kedisiyle oynamayı seviyor.

·  Kill (Öldürmek)

  • Example 1: The hunter tried to kill a deer.
    • Türkçesi: Avcı bir geyik öldürmeye çalıştı.
  • Example 2: She couldn’t kill the spider.
    • Türkçesi: Örümceği öldüremedi.

·  Along (Boyunca)

  • Example 1: They walked along the river.
    • Türkçesi: Nehir boyunca yürüdüler.
  • Example 2: There are many shops along this street.
    • Türkçesi: Bu cadde boyunca birçok dükkan var.

·  Error (Hata)

  • Example 1: He made an error in his calculations.
    • Türkçesi: Hesaplamalarında bir hata yaptı.
  • Example 2: There was an error in the document.
    • Türkçesi: Belgede bir hata vardı.

·  Oven (Fırın)

  • Example 1: She baked the cake in the oven.
    • Türkçesi: Keki fırında pişirdi.
  • Example 2: The oven is preheating for the pizza.
    • Türkçesi: Fırın pizza için önceden ısınıyor.

·  Careful (Dikkatli)

  • Example 1: Be careful when crossing the street.
    • Türkçesi: Caddeden geçerken dikkatli ol.
  • Example 2: He is always careful with his work.
    • Türkçesi: İşinde her zaman dikkatli olur.

·  Guide (Rehber)

  • Example 1: The tour guide showed us around the city.
    • Türkçesi: Tur rehberi bize şehri gezdirdi.
  • Example 2: This book is a useful guide to cooking.
    • Türkçesi: Bu kitap, yemek pişirme için faydalı bir rehberdir.

·  Close (Kapatmak, Yakın)

  • Example 1: Please close the door when you leave.
    • Türkçesi: Çıkarken lütfen kapıyı kapat.
  • Example 2: They are very close friends.
    • Türkçesi: Onlar çok yakın arkadaşlar.

·  Advertisement (Reklam)

  • Example 1: I saw an advertisement for a new car.
    • Türkçesi: Yeni bir araba için reklam gördüm.
  • Example 2: The advertisement was very creative.
    • Türkçesi: Reklam çok yaratıcıydı.

·  Farm (Çiftlik)

  • Example 1: They live on a farm in the countryside.
    • Türkçesi: Kırsalda bir çiftlikte yaşıyorlar.
  • Example 2: The farm produces a variety of vegetables.
    • Türkçesi: Çiftlik, çeşitli sebzeler üretiyor.

·  Excellent (Mükemmel)

  • Example 1: She did an excellent job on the project.
    • Türkçesi: Projede mükemmel bir iş çıkardı.
  • Example 2: The food at the restaurant was excellent.
    • Türkçesi: Restorandaki yemek mükemmeldi.

·  Personality (Kişilik)

  • Example 1: He has a very outgoing personality.
    • Türkçesi: Çok dışa dönük bir kişiliği var.
  • Example 2: Her personality makes her popular at school.
    • Türkçesi: Kişiliği onu okulda popüler yapıyor.

·  Prison (Hapishane)

  • Example 1: He was sent to prison for his crimes.
    • Türkçesi: Suçlarından dolayı hapishaneye gönderildi.
  • Example 2: The prison is heavily guarded.
    • Türkçesi: Hapishane sıkı bir şekilde korunuyor.

·  King (Kral)

  • Example 1: The king ruled the country for many years.
    • Türkçesi: Kral, ülkeyi uzun yıllar yönetti.
  • Example 2: The king’s palace is very grand.
    • Türkçesi: Kralın sarayı çok görkemlidir.

·  Unit (Birim)

  • Example 1: Each unit of the course covers a different topic.
    • Türkçesi: Kursun her birimi farklı bir konuyu kapsar.
  • Example 2: The unit of measurement for length is the meter.
    • Türkçesi: Uzunluk ölçü birimi metredir.

·  Tradition (Gelenek)

  • Example 1: It is a tradition to have a big family dinner on holidays.
    • Türkçesi: Bayramlarda büyük aile yemeği yemek bir gelenektir.
  • Example 2: They follow the traditions of their ancestors.
    • Türkçesi: Atalarının geleneklerine uyarlar.