A1 KELİME (61-80)

·  Attention (Dikkat)

  • Example 1: Pay attention to the instructions.
    • Türkçesi: Talimatlara dikkat et.
  • Example 2: The teacher asked for the students’ attention.
    • Türkçesi: Öğretmen, öğrencilerin dikkatini istedi.

·  Prize (Ödül)

  • Example 1: She won the first prize in the competition.
    • Türkçesi: Yarışmada birinci ödülü kazandı.
  • Example 2: The prize for the raffle is a new bike.
    • Türkçesi: Çekilişin ödülü yeni bir bisiklet.

·  Intelligent (Zeki)

  • Example 1: She is an intelligent student.
    • Türkçesi: O, zeki bir öğrencidir.
  • Example 2: Dogs are very intelligent animals.
    • Türkçesi: Köpekler çok zeki hayvanlardır.

·  Successful (Başarılı)

  • Example 1: He is a successful businessman.
    • Türkçesi: O, başarılı bir iş adamıdır.
  • Example 2: The project was successful.
    • Türkçesi: Proje başarılı oldu.

·  Experiment (Deney)

  • Example 1: They conducted an experiment in the science lab.
    • Türkçesi: Bilim laboratuvarında bir deney yaptılar.
  • Example 2: The experiment showed interesting results.
    • Türkçesi: Deney ilginç sonuçlar gösterdi.

·  Adventure (Macera)

  • Example 1: They went on an exciting adventure in the mountains.
    • Türkçesi: Dağlarda heyecan verici bir maceraya çıktılar.
  • Example 2: She loves reading adventure novels.
    • Türkçesi: Macera romanları okumayı çok seviyor.

·  Celebrate (Kutlamak)

  • Example 1: We will celebrate his birthday tomorrow.
    • Türkçesi: Yarın onun doğum gününü kutlayacağız.
  • Example 2: They celebrate the festival every year.
    • Türkçesi: Her yıl festivali kutlarlar.

·  Pub (Bar, Meyhane)

  • Example 1: They decided to meet at the pub.
    • Türkçesi: Barda buluşmaya karar verdiler.
  • Example 2: The pub was very crowded on Friday night.
    • Türkçesi: Cuma gecesi bar çok kalabalıktı.

·  Support (Desteklemek)

  • Example 1: She always supports her friends.
    • Türkçesi: Her zaman arkadaşlarını destekler.
  • Example 2: He needs financial support for his project.
    • Türkçesi: Projesi için maddi desteğe ihtiyacı var.

·  Surprising (Şaşırtıcı)

  • Example 1: The results were surprising to everyone.
    • Türkçesi: Sonuçlar herkes için şaşırtıcıydı.
  • Example 2: It was surprising to see him there.
    • Türkçesi: Onu orada görmek şaşırtıcıydı.

·  Season (Mevsim)

  • Example 1: Summer is my favorite season.
    • Türkçesi: Yaz benim en sevdiğim mevsimdir.
  • Example 2: The season of autumn brings beautiful colors.
    • Türkçesi: Sonbahar mevsimi güzel renkler getirir.

·  Basketball (Basketbol)

  • Example 1: He plays basketball every weekend.
    • Türkçesi: Her hafta sonu basketbol oynar.
  • Example 2: They watched a basketball game last night.
    • Türkçesi: Dün gece bir basketbol maçı izlediler.

·  Fortunately (Neyse ki)

  • Example 1: Fortunately, no one was injured in the accident.
    • Türkçesi: Neyse ki kazada kimse yaralanmadı.
  • Example 2: Fortunately, the weather was perfect for the picnic.
    • Türkçesi: Neyse ki piknik için hava mükemmeldi.

·  Any more (Artık, Daha fazla)

  • Example 1: I don’t want any more coffee, thank you.
    • Türkçesi: Artık kahve istemiyorum, teşekkür ederim.
  • Example 2: They don’t live here any more.
    • Türkçesi: Artık burada yaşamıyorlar.

·  Mine (belongs to me) (Benimki)

  • Example 1: This book is mine.
    • Türkçesi: Bu kitap benimki.
  • Example 2: The idea was originally mine.
    • Türkçesi: Fikir aslında benimkiydi.

·  Engineer (Mühendis)

  • Example 1: She is an electrical engineer.
    • Türkçesi: O, elektrik mühendisidir.
  • Example 2: Engineers design and build structures.
    • Türkçesi: Mühendisler yapıları tasarlar ve inşa eder.

·  Typical (Tipik)

  • Example 1: It was a typical summer day, hot and sunny.
    • Türkçesi: Sıcak ve güneşli tipik bir yaz günüydü.
  • Example 2: His behavior was typical of him.
    • Türkçesi: Davranışı ona özgü tipikti.

·  Themselves (Kendileri)

  • Example 1: They cooked the meal themselves.
    • Türkçesi: Yemeği kendileri pişirdiler.
  • Example 2: The children dressed themselves.
    • Türkçesi: Çocuklar kendileri giyindi.

·  Service (Hizmet)

  • Example 1: The restaurant is known for its excellent service.
    • Türkçesi: Restoran mükemmel hizmetiyle bilinir.
  • Example 2: He has been in the military service for two years.
    • Türkçesi: İki yıldır askeri hizmette bulunuyor.

·  Upstairs (Yukarıda, Üst katta)

  • Example 1: The bedrooms are upstairs.
    • Türkçesi: Yatak odaları üst kattadır.
  • Example 2: He went upstairs to get his book.
    • Türkçesi: Kitabını almak için yukarı çıktı.