A1 KELİME (20)

·  Smartphone (Akıllı Telefon)

  • Example 1: She uses her smartphone to check emails.
    • Türkçesi: E-postalarını kontrol etmek için akıllı telefonunu kullanır.
  • Example 2: A smartphone can perform many functions of a computer.
    • Türkçesi: Bir akıllı telefon, bir bilgisayarın birçok işlevini yerine getirebilir.

·  Finish (Bitirmek)

  • Example 1: He will finish his homework before dinner.
    • Türkçesi: Akşam yemeğinden önce ödevini bitirecek.
  • Example 2: They finished the project on time.
    • Türkçesi: Projeyi zamanında bitirdiler.

·  Replace (Değiştirmek)

  • Example 1: She will replace the old battery with a new one.
    • Türkçesi: Eski pili yenisiyle değiştirecek.
  • Example 2: We need to replace the broken window.
    • Türkçesi: Kırık pencereyi değiştirmemiz gerekiyor.

·  Conference (Konferans)

  • Example 1: He attended an international conference last week.
    • Türkçesi: Geçen hafta uluslararası bir konferansa katıldı.
  • Example 2: The conference will start at 9 AM.
    • Türkçesi: Konferans sabah 9’da başlayacak.

·  United (Birleşmiş)

  • Example 1: The two companies have united to form a new business.
    • Türkçesi: İki şirket yeni bir iş kurmak için birleşti.
  • Example 2: We stand united in our efforts to improve the community.
    • Türkçesi: Toplumu iyileştirme çabalarımızda birleşmiş olarak duruyoruz.

·  Jump (Zıplamak)

  • Example 1: The cat can jump very high.
    • Türkçesi: Kedi çok yükseğe zıplayabilir.
  • Example 2: He jumped over the fence.
    • Türkçesi: Çitin üzerinden atladı.

·  Listener (Dinleyici)

  • Example 1: She is a good listener and always understands my problems.
    • Türkçesi: O, iyi bir dinleyicidir ve her zaman sorunlarımı anlar.
  • Example 2: The radio show has many loyal listeners.
    • Türkçesi: Radyo programının birçok sadık dinleyicisi var.

·  Predict (Tahmin etmek)

  • Example 1: Can you predict the weather for tomorrow?
    • Türkçesi: Yarının hava durumunu tahmin edebilir misin?
  • Example 2: Experts predict that the economy will improve.
    • Türkçesi: Uzmanlar, ekonominin iyileşeceğini tahmin ediyor.

·  Any (Herhangi bir)

  • Example 1: Do you have any questions?
    • Türkçesi: Herhangi bir sorunuz var mı?
  • Example 2: You can choose any book you like.
    • Türkçesi: Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.

·  Bar (Bar, Çubuk)

  • Example 1: Let’s meet at the bar tonight.
    • Türkçesi: Bu gece barda buluşalım.
  • Example 2: He ate a chocolate bar for dessert.
    • Türkçesi: Tatlı olarak bir çikolata çubuğu yedi.

·  Tool (Alet)

  • Example 1: He used a hammer as a tool to fix the chair.
    • Türkçesi: Sandalyeyi tamir etmek için bir çekiç kullandı.
  • Example 2: This tool is very useful for gardening.
    • Türkçesi: Bu alet bahçe işleri için çok kullanışlıdır.

·  Pay (Ödemek)

  • Example 1: She needs to pay the rent by the end of the month.
    • Türkçesi: Ay sonuna kadar kirayı ödemesi gerekiyor.
  • Example 2: Can I pay with a credit card?
    • Türkçesi: Kredi kartıyla ödeyebilir miyim?

·  Lemon (Limon)

  • Example 1: She added a slice of lemon to her tea.
    • Türkçesi: Çayına bir dilim limon ekledi.
  • Example 2: Lemons are rich in vitamin C.
    • Türkçesi: Limonlar C vitamini bakımından zengindir.

·  Chance (Şans)

  • Example 1: There is a chance of rain tomorrow.
    • Türkçesi: Yarın yağmur yağma şansı var.
  • Example 2: Give me a chance to explain.
    • Türkçesi: Açıklama yapmam için bana bir şans ver.

·  Number (Sayı)

  • Example 1: Can you write your phone number here?
    • Türkçesi: Telefon numaranı buraya yazabilir misin?
  • Example 2: She counted the number of books on the shelf.
    • Türkçesi: Rafdaki kitapların sayısını saydı.

·  Climate (İklim)

  • Example 1: The climate in this region is very dry.
    • Türkçesi: Bu bölgenin iklimi çok kurudur.
  • Example 2: Climate change is a global issue.
    • Türkçesi: İklim değişikliği küresel bir sorundur.

·  Wash (Yıkamak)

  • Example 1: Please wash your hands before eating.
    • Türkçesi: Yemekten önce ellerini yıka lütfen.
  • Example 2: She needs to wash her clothes.
    • Türkçesi: Kıyafetlerini yıkaması gerekiyor.

·  Furniture (Mobilya)

  • Example 1: We need to buy new furniture for the living room.
    • Türkçesi: Oturma odası için yeni mobilyalar almamız gerekiyor.
  • Example 2: This store sells beautiful furniture.
    • Türkçesi: Bu mağaza güzel mobilyalar satıyor.

·  Classical (Klasik)

  • Example 1: She loves listening to classical music.
    • Türkçesi: Klasik müzik dinlemeyi çok seviyor.
  • Example 2: He studied classical literature in college.
    • Türkçesi: Üniversitede klasik edebiyat okudu.

·  Mail (Posta)

  • Example 1: I received a mail from my friend.
    • Türkçesi: Arkadaşımdan bir posta aldım.
  • Example 2: She sent the documents by mail.
    • Türkçesi: Belgeleri posta ile gönderdi.